4 Mart 2016 Cuma

Gezi'de Bir Dans Öğretmeni

Dilara K. Tüfekçioğlu
2015


Oyunun arka planı için kısa bir not:
İkinci olay yani kadınları soymak, çömeltmek, öksürtmek de gerçektir. Yine olayı bizzat yaşayan bir kadın arkadaş bize anlatmıştır.

Kadınlar Sahnesi oyuncuları dans sahnesinde. 
Afife Jale, Haziran 2015, Öyküm Yok

Tuba Çelik 
Bir kadın polis vardı. Suratsız, duygusuz biri. Sıradan bir şey yapıyormuş gibiydi bize emir verirken. Alışkındı buna. Belliydi bu.
HAH!  

Dans öğretmeni kurgu bir karakterdir ama öyküde geçen otobüsün içine gaz sıkılması, kapıların kapatılması ve polislerin dışarı çıkması gerçektir. Olay "Gezi Davası" gözaltıları yapıldığı sırada yaşanmıştır, zamanı, saati bellidir. Olayı yaşayan bir kişi tarafından bize anlatılmıştır.


Dans etmeyi seviyorum. Yıllarca bale eğitimi aldıktan sonra modern dansta karar kılıp onun için çalıştım. Sırf bu nedenle yurt dışında bir dans okuluna gittim. Tutkumdu, kendimi ifade etme biçimimdi. İnsanlaşmanın ilk aşamalarından biridir dans. 

Bize özgüdür, insana özgüdür.

(Bir parça çalar, tek başına dans eder.)

2013 yılının haziran ayında İstanbul’a gelmiştim. Bana 1968 gençliğini hatırlatan Gezi Parkı eylemlerinin başını kaçırmıştım.  Çok geç doğmuşum. 1968 yılında yaşamak, o yıllarda genç olmak isterdim. Danslar, kıyafetler ve müzik o döneme damgasını vurdu. Ve özellikle kadını özgürleştiren bir dönüm noktasıdır 1968.

Ben de parka gelip gitmeye başladığım da dedim ki; biz de 68 kuşağı gibi dans ederek, müzik yaparak protesto edebiliriz, kendimizi ifade edebiliriz ve örgütlenebiliriz. 

Neden olmasın?

Başladık çalışmaya. Bildiğim şeyleri insanlarla paylaşmak güzeldi. Küçük, büyük,  birçok kadın öğrencim vardı. Öğrencim diyorum, çünkü onlar da bana hocam diyordu. Dans özgürleştirici bir şeydir. Baskıya gelmez. Müzik çalar, sen kendini bırakırsın…



(Dans ederler. Bir derken iki ve sonra diğerleri de katılır. )

Yıllar önce bir film izlemiştim. Nazi Almanya’sında geçen bir filmdi bu. Filmin sonunda bir müzik vardı. Bu çalan müzik işte. Naziler bu parçaya önce bayılıyor, göklere çıkarıyor sonra da bestecisinin Yahudi olduğunu öğrenince yasaklıyorlar… 
Filmin son sahnesi inadına bu müzikle bitiyordu.

(Grup dans eder…)

Bir gün Gezi’de dans için toplanmışken olanlar oldu. Orayı bastılar. 

Gaz… 

Hiç gaz yediniz mi? Korkunç bir şey. 
Hepimiz tutup aldılar, arabalara doldurdular. İnanmayacaksınız ama bizi tıktıkları otobüsün içine bile gaz attılar. 
Kendileri dışarı çıktı. Kapıyı kapattılar. Korkunç bir şeydi. Öleceğimi zannettim. 
İnsan insana bunu nasıl yapar?

On kadar kadındık. Emniyetin bodrumuna indirdiler. Soyunmamızı istediler. Güya uyuşturucu kontrolü yapacaklarmış.  Uyuşturucu içerken de satarken de yakalanmamıştık. Kim olduğumuz belliydi. 

Aşağılamanın türlü yolları vardır, ezmenin, boyun eğdirmenin… Bu da onlardan biriydi.  Bu aşağılamaları neden yaptıklarını bilirseniz her şeye daha kolay katlanırsınız. 
Direnirsiniz. Yüreğiniz taş keser.
Olanlar size değmeden geçer gider.


-Otur!
   Oturduk
-Öksür!
   Öksürdük

Bir daha, bir daha…  
Güya kıçımıza sakladığımız uyuşturucuları düşürttürecekler...


Direnmenin türlü biçimleri vardır. Halay, modern dans fark etmez. 
Dans ederek de ayakta kalabiliriz, direnebiliriz, insan kalabiliriz.

(Dans ederler.)





NOT

Bu oyunu Öyküm Yok 2015 içinde oynadık. Bu sene de oynamaya devam ediyoruz. 
Tekste adı geçen müzik: Bei Mir Bist Du Schon'dür

Ve aynı müzikle harika bir dans örneği, izlemenizi öneririm.

Bu da sözü edilen film olan Swing Kids'te aynı müziğin kullanıldığı o sahne. 
Ve Swing dansı için şu da izlenebilir. İnanılmaz...
https://www.youtube.com/watch?v=myJj0mNNe1Y&list=RD5uBwm3FjdP0


Yazardan izin almadan hiç bir yerde yayımlanamaz, alıntılanamaz, çoğaltılamaz  ve sergilenemez.

DİĞER bloglarıma da bkz. 

"MAYA MOR RASTGELE KARŞILAŞMALAR" TEFRİKA ROMAN
https://tefrika-mayamor.blogspot.com/

TARİH İÇİN KAYNAK
https://kaynaklarlatarih.blogspot.com/

TARİH EĞİTİMİ
https://tarihegitimi.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder